30 Ağustos Günü Asıl Kimler Bayram Etti Dersiniz?

30 Ağustos Günü Asıl Kimler Bayram Etti Dersiniz?

30 Ağustos Zafer Bayramını bu yıl da kutladık ama aslında o gün gerçekte kimlerin bayram etmekte olduğunu pek fark ettik sayabilir miyiz kendimizi? 88 yıl önce Türk halkının kanı ve canı ile tarih yazdığı dünya çapında bir olay değil miydi kutlanan? Yoksa

Gerçekten bir yandan yurt çapında törenlere katılır, genç yaşlı ellerimizde bayrakları sallarken, kimin zaferinin ağırlığını hissediyorduk? Türk Silahlı Kuvvetlerince kullanılan ?Güçlü Ordu Güçlü Türkiye? sloganından rahatsız olanların bu özdeyişteki sıralanışı ters yüz ettirme ve sorumluları hakkında soruşturma açtırma başarısı mı gündeme damgasını vurmakta idi? ?Güç Türkiye´den gelir Ordu´dan değil? savı ile kelime oyunundan galip çıkanlar mı haklı görülmeliydi?
 
Genelkurmay Başkanlığı´ndaki devir teslim töreninde giden ve gelen paşaların yakındıkları tehdit dolu bir sürecin mimarları mıydı asıl bayram edenler? Hem Org. Başbuğ hem de Org. Koşaner, her ikisi de, açık ve seçik olarak yakınıyorlardı ve diyorlardı ki ?Türk Silahlı Kuvvetleri´ne karşı psikolojik harekat yürütülmektedir. Bir yandan yargısız infaz niteliği kazanmış kimi soruşturmaların ucu açık biçimde sürdürülüyor olması, bir yandan da medya aracılığı ile atılan iftiraların karşısında eli kolu bağlanmış kalınması nedeniyle TSK´nın yıpratılmasına göz yumulmaktadır?? Kime söylüyordu bunu komutanlar? Herhalde yürütme yetkisini sınırsız sanarak ulusal kurumlara kendi damgalarını vurmaya kalkışanlara ve yargıyı da siyasallaştırma hevesine kapılanlara? Hiçbir tepki ya da mazeret gözlendi ya da işitildi mi? Hayır. 30 Ağustos günü ve sonrasında hiçbir şey olmamış gibi ?yakınma? konusu icraata devam edildi. Hatta medya eski genelkurmay başkanının da yargı önünde ifadeye çağrılacağını muştuladı!
 
Ne zaman sonuçlanacağı belli olmayan soruşturmalar, yasalara sığmayan ?yakalama´ emirleri ile ifadeye çağrılan komutanlar, bu kurgular bahane edilerek Yüksek Askeri Şura´da rayından çıkarılan tayin ve terfiler? Hep bunların gölgesi altında birileri bayram etti 30 Ağustos günü. Bir yandan da  askerin bu denli geriletilmesi ayrılıkçı unsurlara  cesaret verdi,  onlar da kutlamalara kendilerince katıldılar. Özerklikten söz etmeye başladılar. Bununla yetinilmedi, askere ?darbeci? damgasını vurup, referandumda iktidar anayasasına ?evet´ denmesine çanak tutan yandaş ve yanaşma yayın organlarında özerk yönetim modellerinin siyasal ve akademik tartışmalarına hız verildi.  Sanki 30 Ağustos´un 88 yıl önceki önemi ve anlamı yok sayılmışçasına, Türk Silahlı Kuvvetlerinin ülkemizin varlığı ile ilişkisi kesilmişçesine? Hiçbir toplumsal temeli olmayan silahlı çetenin ve siyasal uzantılarının silahlı ve de siyasal savaşımı kazanmış olduğu kabullenilmişçesine!
 
Bu sütunlarda zaman zaman ?yabancı medyadan al haberi? dememiz boşuna değil. Nitekim tam da bu gözlem ve kaygılarımızı yansıtan bir habere yer verdi Fransız Le Monde gazetesi. Bir açıdan o ?psikolojik harekat´ sürecinde kendisine düşeni yaptı.  Türkiye muhabiri Guillaume Perrier´in  imzasıyla ?General Koşaner, Zayıflayan Türk Ordusu´nun Yeni Lideri? başlığını taşıyan analizde ?Türkiye´nin tarihinde hiçbir zaman, kendi kendini rejimin koruyucusu ilan eden güçlü ordunun, Avrupa Birliği ve Recep Tayyip Erdoğan´ın İslami muhafazakar hükümetinin darbeleri altında olduğu kadar geri çekilmeye zorlanmadığı´ gözlemi vurgulandı.  
 
Le Monde, orduya yönelik iddiaların 2007 yılından bu yana çoğaldığını belirttiği analizinde PKK ile mücadeleye ilişkin olarak yayımlanan iddiaların da ?ordunun itibarını ciddi bir biçimde zedelediği?ne değindi ve   ?Hükümetin onayı ile sürdürülen yargı süreçlerinin, ordunun siyasi gücünün giderek daha da sorgulandığını doğruladıkları? yorumunu da yapan gazete, ?Türk rejiminin demokratikleşmesi ve askeri vesayetinden kurtarılmasının, katı Kemalistler arasında İslamcıların iktidarı tamamen ele geçirmesi korkusunu yarattığı?na da işaret etti. 
 
Analizde, ?Orgeneral Koşaner´in, NATO´da en büyük ikinci güç olan 700 bin personelden oluşan Türk ordusunun başına getirilmesinin, değişime direniş eylemi olarak okunabilir,? denilirken,  ?Bu eski tip laik, 2008 yılında küreselleşme ve etnik çeşitliliğin ulus devlet üzerindeki ?olumsuz´ etkilerini ihbar etmekle tereddüt göstermemişti. Görevi devralırken yaptığı konuşmada Türk medyasını tehdit ederek damgayı vurdu ve ?demokrasi ve insan hakları adına´ ulusal modelinin sorgulanmasından duyduğu üzüntüyü dile getirdi,?sözleri ile TSK üzerinde kurulan baskının tam hedefe varmadığı uyarısı da dillendirilmiş oldu.
 
30 Ağustos günü kimlerin bayram ettiği açık değil mi bu Le Monde´un satır aralarına sinmiş görüşlerden çıkan sonuca göre? ?Güçlü Ordu?nun AB ve Erdoğan iktidarının darbeleri altında tarihte görülmemiş biçimde geri çekilmeye zorlandığı müjdesi verilmiyor mu? Bizlere büyük sorumluluklar içeren bir görev düşmüyor mu bu bağlamda? Bayram edenlerin, içten ve dıştan askeri geriletmeye uğraşanların amaçlarını iyi kavramamız gerekmiyor mu?   Psikolojik harekat aşamasındaki bu saldırıların kalıcı ve yıkıcı etkiler oluşturmasını engellemenin,  Türkiye´nin içteki ve dıştaki tehditlere karşı savunma mekanizmalarını güçlü tutmaya özen göstermenin ve de  ?Darbeci, katı laik zihniyete sahip, demokrasi düşmanı? gibi nitelemelerle yıpratılan ulusal kurumumuza karşı sürdürülen bu açık savaşın önünde durmanın zamanı gelip geçmiyor mu?
 
İşte bunları yapmakta geç kalıyoruz. Hele referandumun ?darbe karşıtlığı? yarışına katılan kimi evetçi-hayırcı kesimler ortak bir zeminde buluşuyorlar askere karşı. İktidar da, AB çevreleri de, ayrılıkçı odaklar,  Le Monde ve benzeri yabancı medya da ortaklaşa bayram ediyorlar sanki.   

 

 


2.TUR ÖNCESİ TARİHE BİR NOT DÜŞMEK

ERDOĞAN, KILIÇDAROĞLU’NUN ADAY OLUP KARŞISINA ÇIKMASINI NEDEN İSTER?

23 NİSAN: EGEMEN ULUS OLMAYI BAŞARDIĞIMIZ GÜN!

LAİKLİK İLKESİNİN 85. YILDÖNÜMÜ’NÜ ANARKEN

GÜNDEM’DE KILIÇDAROĞLU’NUN 'HELALLEŞME' YOLCULUĞU VAR

CUMHURİYET YENİDEN

CHP’NİN İKTİDAR OLMA SORUNU VE ÖTESİ

 TÜRKİYE’YE KARŞI ABD’DEKİ DÜŞMANCA KAKOFONİK SESLER

KONGRE BASKINI DÜZENLETEN BİR BAŞKAN VE ABD’NİN HALLERİ

103. YAYIN YILINA GİRERKEN ‘VAZİYET-İ UMUMİYE’ !

ULUSAL EGEMENLİK İŞLEYİŞLERİNİ 2020 KOŞULLARINDA YENİDEN DEĞERLENDİRMEK...

YEREL SEÇİMLERDE ORTAYA ÇIKAN RİVAYETLER MUHTELİF DE?

KIBRIS´TA ?ÇÖZÜMSÜZLÜĞÜN´ ASLINDA BU GÜNLER İÇİN ÇÖZÜM OLDUĞUNU ANLAMAK GEREKMEZ Mİ?

TÜRK ULUSU´NUN ULUSAL EGEMENLİK SORUNU İLE SINAVI

YENİ REJİMİN SAKINCALARI CHP´NİN EFSANE MİTİNGLERİNDE NEDEN GÜNDEME GELMEDİ Kİ ?

CHP´DE İKİ YANLIŞTAN BİR DOĞRU ÇIKARMAYA ÇALIŞMAK

CUMHURİYET HALK PARTİSİ´NDE DE RESTORASYON, YOKSA?

İLERİ DEMOKRASİDE ?TAMAM MI, DEVAM MI?´ OYUNU!

ARTIK 24 HAZİRAN SONRASINA BAKMANIN ZAMANI

ASKIYA ALINMAKTA OLAN CUMHURİYET REJİMİNE KİM SAHİP ÇIKACAK?

YALNIZ KALINAN DÜNYA´DA İNGİLİZ´İN İPİNE TUTUNMAK

  • BIST 100

    9693,46%1,77
  • DOLAR

    32,58% 0,35
  • EURO

    34,75% 0,10
  • GRAM ALTIN

    2507,64% 0,95
  • Ç. ALTIN

    4181,01% 0,22
  • Cumartesi 24.8 ° / 13.8 ° false
  • Pazar 25.4 ° / 14.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 25.6 ° / 13 ° Güneşli