Çıtırık, yaptığı açıklamada, 26. Dönem TBMM Genel Seçimleri, 1 Kasım 2015 Pazar günü yapıldığını, seçmenlerin oylarını kullandığını belirterek, ?Seçimlerin ve sonuçların ülkemize hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum? dedi. Çıtırık, seçim sonuçlarına göre yurttaşların, 3 Kasım 2002 genel seçimlerinden bu yana iktidarını sürdürmekte olan Adalet ve Kalkınma Partisi´ne tek başına iktidar görevini verdiğini söyledi.
?DEMOKRASİ; KATLANMA, SABIR, TAHAMMÜL VE HOŞGÖRÜ REJİMİDİR?
Seçim sonuçlarına saygı duyulması gerektiğini ifade eden Çıtırık, değerlendirmesini şöyle sürdürdü;
"Yurttaşımızın tercihine saygı duyuyoruz. Demokrasi; katlanma, sabır, tahammül ve hoşgörü rejimidir. Seçimler ile ilgili yurt genelinde bir usulsüzlüğe rastlanmamış olması, iradeyi sakatlayan bir hususun bulunmaması demokrasimiz açısından önemli bir gelişmedir.
7 Haziran Genel Seçim sonuçlarının siyasi iktidar tarafından kabullenilememesi, muhalefet partilerinin bir araya gelememeleri, uzlaşma, müzakere, karşılıklı özveri üzerine dayanan koalisyon kültürünün yeterince gelişmemiş olması ve Kaçak Saray´ın sakininin istediği rejime gidebilmesi için koalisyon hükümetine sıcak bakmaması ve çeşitli nedenlerin eklenmesiyle hükümet kurulamamış ve 1 Kasım seçimlerine gidilmiştir.
1 Kasım seçimlerine gidilirken, ülkede toplumsal huzur ve barış ortadan kalkmış, ayrışım dili, ötekileştiren uygulamalar hâkim olmuş, yurttaşın kişi güvenliğinin, can ve hukuki güvenliğinin kalmadığı bir süreç yaşanmıştır. Bir yandan terör, şiddet olayları artarken, diğer taraftan topluma gözdağı veren, tehdit içeren, korku salan olaylar, uygulamalar ve açıklamalar yaşanmıştır."
?YILDIRILMIŞ VE KORKUTULMUŞ KİTLELER İSTİKRAR İÇİN TEK PARTİ DEDİ?
Ortaya çıkan sonuçla ilgili çarpıcı değerlendirmeler yapan Mengücek Gazi Çıtırık, toplumsal huzur ve barış ortamının kalmadığı bir ortamda, yıldırılmış ve korkutulmuş kitlelerin, istikrar için tek parti iktidarı tercihini yaptıklarının altını çizdi.
Seçim kampanyası dönemindeki adaletsizliğe de dikkat çeken Adana Barosu Başkanı Çıtırık, "Siyasi iktidarın ve Saray´ın tek başına iktidar için her türlü mücadeleyi verdikleri, harcamaları yaptıkları, kamu ve özel medya gruplarıyla siyasi iktidarın yoğun propagandasının yapıldığı da unutulmaması gereken bir gerçekliktir" dedi.
?SİYASİ İKTİDAR HUKUKU KENDİSİNE BİR AYAK BAĞI OLARAK GÖRMEMELİ?
Av. Çıtırık sözlerini şöyle tamamladı;
"Sonuçta yurttaşın tercihidir ve saygı duymaktayız. Siyasi iktidar zaten 13 yıldır ülkeyi tek başına yönetmektedir. Dileğimiz; siyasi iktidarın demokrasiyi içselleştirmesi, sandıkta azınlıkta kalanların yok sayılmaması, ötekileştirilmemesidir.
Hukuk devletinden polis devletine gidişin tüm uygulamalarının yaşandığı bir süreçte, siyasi iktidar hukuku kendisine bir ayak bağı olarak görmemeli, sandıktan aldığı gücün keyfi bir biçimde kendisine her şeyi yapabilme iradesini vermediğini bilmelidir.
Siyasi iktidardan hukuk devletini içselleştirilmesini talep ediyoruz. Siyasi tansiyon düşürülerek, siyasete hâkim olan nefret söylemi, ayrıştırıcı dil ve uygulamalara son verilmelidir."
