CHP Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, ?Üniversite çalışanlarına yönelik hukuksuz uygulamalar? hakkında verdiği Meclis Araştırma Önergesi üzerine TBMM Genel Kurulu´nda yaptığı konuşmada, üniversitelerdeki eğitimin bir ülkenin hem dışa açılan penceresi hem de geleceğe uzanan yolu olduğunu; ancak ülkemizde üniversitelerin siyasete alet olmaya başladığını ve siyasetin üniversitelerin içine bulaştığını dile getirdi. 

15 Temmuz öncesinde ve sonrasında üniversitelerde hoş olmayan durumların hasıl olduğunu ifade eden CHP´nin akademisyen milletvekillerinden Karabıyık, rektörlük seçimlerinde ve seçimler sonrasındaki süreçte o rektörün grubunda olmayan, oy vermeyen kişilere kadro verilmediğini ya da idari görevlerden uzak tutulduğunu, hatta çoğu üniversitede, aynı kişinin rektör yardımcısı, dekan, enstitü müdürü ve yüksekokul müdürü olarak görev yaptığını söyledi. CHP´li vekil, durumun nedeni olarak ise, yönetimlerin "Bizim ekipten olsun, bizim etrafımızdaki insanlardan olsun." anlayışını gerekçe gösterdi. 

Üniversitelerde Cemaatler Savaşı Yaşanıyor
Üniversitelerde birden fazla cemaatin karşı karşıya geldiğini, aynı üniversitede adeta birden fazla cemaatin savaşı yaşandığını ve halen durumun böyle olduğunu açıklayan Karabıyık, ?benim grubumdakiler, benim kadromdakiler, şunun adamı, bunun adamı? derken eğitimin her zaman son planda gelmeye başladığına şahit olduklarını söyledi. 

Rektörlerin bu siyasi ve cemaatçi tutumlarının, hükûmetin işine yaradığını ve hiç ilgisi olmayan bir OHAL KHK´sıyla, bu cemaatleşme sebep gösterilerek rektörlük seçimlerinin kaldırılarak Cumhurbaşkanının inisiyatifine bırakıldığını hatırlatan Karabıyık, ?Buradaki çözüm bu muydu? Hayır! Öncelikle siyaseti üniversiteye sokma mantığından vazgeçmek ve rektörlerin seçim sonrasındaki davranışlarının önüne geçmek gerekiyordu? dedi. 

Suçluların Cezalandırılması Ne Kadar Önemliyse Suçsuzların Korunması da O Kadar Önemli!
15 Temmuz sonrasında, her yerde olduğu gibi üniversitelerde de bir operasyon başladığını ve bu konuda yapılan en büyük hatalardan bir tanesi olarak 15 Temmuz sonrasında üniversitelerde FETÖ operasyonları için tek yetkinin KHK´yla rektöre verilmesini gösteren Karabıyık, ?YÖK bile değil, bütün kararlar rektörlerin inisiyatifine bırakıldı ve onlara, "Bize FETÖ´cü olarak şüphelendiklerinin listesini ver" dendi. Rektörler gerçekten şüpheli olanların yanı sıra, ?Biz bu sayıyı artıralım da sonra ´FETÖ´cüleri koruyor.´ demesinler" diye listelerini kalabalıklaştırdı? açıklamasında bulundu. 
Akademisyenlere bu süreçte bir sebep gösterilmediği durumların da yaşandığını hatırlatan Karabıyık, ?Burada suçluların olduğunu biliyoruz evet; ancak çok sayıda suçsuzun olduğunu da biliyoruz. Bu nedenle suçluların cezalandırılması ne kadar önemliyse suçsuz insanların korunması da o kadar önemli? dedi. 

Bir daha gözden geçirilecek açıklaması yapılmasına rağmen yeni kurulan komisyonların da rektörün inisiyatifinde olduğunu söyleyen Lale Karabıyık, rektörlerin kendilerine ulaşabilen ihraçtaki ve açıktaki öğretim üyelerine ise "Bilmiyoruz, bizimle ilgisi yok, YÖK´ten geldi" şeklinde bir açıklama yaptığını ifade etti ve ekledi: ?Oysa YÖK ile ilgisi yok; rektörün inisiyatifinde olduğunu biliyoruz. YÖK de bunu doğruluyor.?

Rektörlere Ne Kadar Güveniyorsunuz?
YÖK´te yaptıkları görüşmelerde "Rektörlere ne kadar güveniyorsunuz?" sorusunu yönelttiğinin altını çizen Karabıyık, rektörlerin kendi ekibinde ve yönetiminde bir tane FETÖ şüphelisi olmadığına; hep önceki dönemlerden olduğuna dikkat çekti. 

Lale Karabıyık konuşmasında, ?Rektörlerin de bir mercek altına alınması gerektiğini defalarca söyledik; rektörlerin listesindeki her ismin FETÖ´cü olduğunu söylemek mümkün değil. Burada tekrar gözden geçirme yapılması lazım. 15 Temmuz sonrasındaki açığa alınanlar da hâlen bekliyor; çünkü rektörler bazı şeylerin hesabını veremiyorlar. Bu operasyon başlamadan önce bazı rektörlerin "Sen, sen, sen emekli ol çünkü ben seni koruyamam." dediklerini de biliyoruz? ifadelerini kullandı. Bu nedenle, haksızlığa uğrayanların araştırılması ve rektörlerin bu görevleri ne kadar sağlıklı yaptığının incelenmesi gerektiğini söyleyen Karabıyık, ?Bu bizim sorumluluğumuzda, bunun vebali ağırdır. Akademisyenler bu ülkenin geleceğidir. ? dedi.

Ancak Lale Karabıyık tarafından hazırlanan ve ?CHP Meclis Araştırma Önergesi? olarak TBMM gündemine sunulan önerge, iktidar partisi tarafından reddedildi.