Aytaç Durak, Adana-Ankara arasındaki yol güzergahında 45 yıl önce yapılan yanlış tercih yüzünden ülke ekonomisinin yılda yaklaşık 1,5 milyar lira kaybettiğini, ortaya çıkan standart dışı rampa yol yüzünden sık sık da kazaların da yaşandığını ileri sürdü.

Aytaç Durak, devlet kademelerinde edindiği tecrübelerini, anılarını, çeşitli konulardaki gözlem ve düşüncelerini "Söyleyeceklerim Var" adıyla kitaplaştırdı.

Kitabında özellikle devlet yatırımlarındaki yanlışları ve bunun yol açtığı sonuçları örneklerle anlatan Durak, yatırımlardaki önceliklere fizibilite yerine başka etkenlerin yön verdiğini kaydetti ve buna en çarpıcı örneklerden birinin Adana-Ankara yol güzergahı konusunda yaşandığını vurguladı.

Durak yol güzergahının seçimi ile ilgili iddialarını şöyle özetledi:

"1971´de kurulan Nihat Erim Hükümeti´nde, Niğde kökenli Mukadder Öztekin de bayındırlık Bakanı olmuştu. Çakıt Vadisi´nde yapılması düşünülen yol Ankara ile Adana arası o dönemin koşullarında çok önemli bir güzergahtı. Doğal olarak da pahalı bir yoldu. Bakan Öztekin, ucuz çözümü bulmuştu; Adana ve Niğde´ye selam diye, bana göre son derece yanlış olan, Pozantı-Tekir Tepesi arasındaki 12 kilometrelik alternatif güzergahın bir bölümünü ihale etti. Bu yanlış adım, peş peşe diğer yanlışları da ardından getirerek Çakıt güzergahının uzun süre gündeme gelmesini engelledi. 45 yıl daha geçti... Olması gereken; Pozantı-Adana arası Çakıt Vadisini takiben (tren yolu ile paralel) Adananın kuzeyinden (Seyhan Baraj Gölü kuzeyinden) geçmesiydi. Çakıt vadisinden itibaren -Salbaş-Seyhan Baraj Gölü kuzeyinden devam etseydi, Adana-Pozantı arası dolayısı ile Avrupa´yı Asya´ya bağlayan Adana-Ankara yolu (TEM) 38 kilometre kısalırken ülke ekonomisine de çok büyük katkısı olacaktı. Tekir Tepesi ile Pozantı´da Çakıt Suyu arasındaki yükseklik 470 metredir. Günlük 20 bini aşkın aracın Çakıt Vadisi 38 kilometre daha kat ederek Tekir Tepesi´ne çıkıp inmesi, ülkemize her yıl 1,5 milyar lira kaybettirmektedir."

OVİT TÜNELİNDEN DAHA ÖNEMLİ
Günümüzde yapımı devam eden 14,5 kilometrelik Ovit Tüneli´nin Rize´yi Erzurum´a bağlayacağını, 400 metrelik inişli çıkışlı güzergahı 4,4 kilometre kısaltacak olan bu projenin 800 milyon liraya ihale edildiğini hatırlatan Durak, şöyle devam etti:

"Oysa, 50 yıldır ihmal edilen 7,5 kilometrelik Çakıt Tüneli yapılsaydı veya vadiden viyadüklerle geçilseydi Avrupa-Asya yolu kısalırken, 20 bin aracın her gün fazladan 476 metre yüksekliğe çıkıp inmesindeki kayıplar önlenecekti. Ayrıca, 20 bin aracın Ovit Tüneli´nden geçen araç sayısının en az 10 kat fazla olduğu düşünülürse ülkemizde yatırımlardaki önceliklerin belirlenmesine fizibilite yerine başka etkenlerin yön verdiği açıkça anlaşılır. Ovit Tüneli 800 milyon liraya mal olduğuna göre yarısı uzunluğunda olan Çakıt Tüneli´nin maliyeti tahminen 400 Milyon olsa, bu rakam, mevcut güzergâhtaki yıllık ekonomik kaybın üçte birinden bile daha azdır. Kaldı ki mevcut Akçatekir güzergahında otoyol standartlarının düşük olması ve aşırı rampalarda balata ısınmasından dolayı her yıl onlarca araç yangınları ve ölümlü kazalar olmaktadır. Tüm bunların dışında, Çakıt Kanyonu ve çevresinin muhteşem güzellikler halkımıza ve turizme kazandırmış olacaktık."

Durak, kitabında ayrıca, Tarsus-Adana-Gaziantep Otoyol projesinde de müteahhidin daha çok kazanma hırsıyla güzergah değişikliğine giderek 4 kilometrelik bir tünelle geçilecek dağa dünya üçüncüsü viyadük yaptığını, bunun hem maliyeti çok fazlasıyla arttırdığını hem de süreyi uzattığı örneğini verdi.

Durak, kitabında "Belki de bizler göremeyeceğiz ama bir gün Çakıt Vadisi´nden otoyol geçecektir" ifadesinde yer verdi.