?İKTİDAR BİZİ YÜKTE AĞIR, PAHADA HAFİF BİR İHRACAT SEPETİNE MAHKUM EDİYOR?
SİYASET 10.04.2016 15:00:01 298 0

?İKTİDAR BİZİ YÜKTE AĞIR, PAHADA HAFİF BİR İHRACAT SEPETİNE MAHKUM EDİYOR?

CHP´li Böke, 2016 Şubat ayı sanayi üretim indeksine ilişkin yaptığı yazılı açıklamada ?İhraç ürünlerimizw Türkiye´de eklenen katma değer yüzde 20´den az. İthalatımızın yüzde 70´ini ara malı ithalatı oluşturuyor, dedi

Ekonomiden Sorumlu CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke, "Bu hafta açıklanan Şubat ayı sanayi üretim endeksi verileri, Türkiye´nin 4. Sanayi Devrimi´ni yakalamaktan ne kadar uzak olduğunu ve daha uzun süre orta gelir tuzağından kurtulma ihtimali olmadığını bir kez daha gösterdi,? dedi ve Parti´nin şnternet sitesinde yer alan duyuruya göre  şu görüşleri savundu:

?Hükümetin Türkiye ekonomisinin ihtiyaç duyduğu bütüncül yapısal reformları doğru belirleyememiş olmasından, belirledikleri reformları da bir türlü uygulamaya koyma iradesi göstermemesinden dolayı Türkiye ekonomisi yerinde saymaya devam ediyor. Üretimin artış hızı da, niteliği de Türkiye´de gelirlerin artmasına katkıda bulunmaktan ve Türkiye ekonomisini vasatlıktan kurtarmaktan uzak olmaya devam ediyor.

İKTİDAR BİZİ YÜKTE AĞIR, PAHADA HAFİF BİR İHRACAT SEPETİNE MAHKUM EDİYOR

2007´den beri ihracatın içerisinde yüksek teknolojili ürünlerin payı 3 puanın üzerinde bir düşüşle yüzde 3,1´e kadar geriledi. Oranın zaman içerisinde düşüşü kadar başka ülkelerle karşılaştırılınca da düşük olması, Türkiye ekonomisinin içerisine saplandığı vasatlığın küresel gelişmelerden değil, ekonomi yönetiminin iş yapmamasından kaynaklandığını açıkça ortaya koymaktadır. Bu oran Çin, Çek Cumhuriyeti, Brezilya, Endonezya, Hindistan, Güney Afrika ve Polonya gibi gelişmekte olan başka ülkelerde Türkiye´deki oranın çok üzerindedir. AKP iktidarının vasatla yetinmeyi alışkanlık haline getiren anlayışı nedeniyle Türkiye yükte ağır, pahada hafif bir ihracat sepetine mahkum olmaktadır.

İTHALATA BAĞIMLILIK AZALTILMALI

Ayrıca yapılan ihracatın üretim yapısındaki dışa bağımlılık da önemli bir sorun olmaya devam etmekte. Türkiye´den ihraç edilen ürünlere Türkiye´de eklenen katma değer yüzde 20´den az. İthalatımızın yüzde 70´ini ara malı ithalatı oluşturuyor. Kendi ara malını üretemeyen bir ülkenin sanayi üretimin artması ve bu artışla işsizliği düşürmesi mümkün değildir. Yeni kalkınma hamlesinin temelini oluşturması gereken sanayi politikasının en önemli parçasının yerli aramalı üretimini arttırıcı politikalar olması gerekmektedir.

TEMEL SORUN EĞİTİM
Katma değeri yüksek üretime geçişin en temel koşulu bu üretimin en önemli girdisi olan bilgi çağının yakalamasıdır. Eğitim, ekonomik kalkınmanın vazgeçilmezidir. Bilginin üretilmesini sağlayan eğitim çağın gerekliliklerinden uzaklaştıkça ekonomik üretim de bu çağın gerçeği olan 4. Sanayi Devrimi´nden o kadar uzaklaşacaktır. Bu çağın teknolojisinden uzaklaşan üretim Türkiye´yi fakirleştirecek ve güçsüzleştirecektir. İşte bu yüzden eğitimin, çocuklarımızın bugünü, Türkiye´nin yarını için çağı yakalaması gerekmektedir.

Oysa eğitimde ortaya çıkan tablo vasatın dahi altındadır! Ekonomide vasatlığı eğitimdeki vahamet ortaya çıkartmaktadır. PİSA sınav sonuçlarını artık hepimiz biliyoruz. Türkiye 63 ülke arasından matematikte 43., fen bilimlerinde 42. Ve okuma becerilerinde 40. sırada yer alıyor. Bu sıralamalarla Türkiye OECD ülke ortalamasının altında ve Çin, Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve Polonya gibi gelişmekte olan birçok ülkenin de gerisindedir. Esasında çok uzağa gitmeye gerek yok, Türkiye´deki sınavların sonuçları da aynı vahim tabloyu ortaya koyuyor. Lisans Yerleştirme Sınavı sonuçlarına göre 2013´ten 2015´e neredeyse tüm alanlarda gençlerimizin doğru cevapladıkları soru sayısında bir düşüş var. Bu düşüş özellikle sınava ilk kez giren ve en taze bilgiye sahip olması gereken öğrenciler arasında yaşanıyor. Esas vahamet buradadır!

SANAYİ DEVRİMİ İÇİN ÖNCE EĞİTİM DEVRİMİ!
Türkiye´nin ekonomide ve insani gelişmişlikte saplandığı vasatlığı aşmasının anahtarı, ideolojik kaygıları değil, Türkiye´nin ve gençlerimizin yarınlarını önceleyen bir eğitim reformudur. Türkiye´yi geleceğe taşıyacak akılcı bir eğitim reformu yapmak şöyle dursun; AKP iktidarı Cumhuriyetin eğitim alanındaki kazanımlarını yok etmekte, eğitimi vakıf ve derneklere devretmektedir. Vatandaşının bilimsel ve teknik bilgi sahibi olmasının yolunu tıkayan bu sistemle Türkiye´nin 4. Sanayi Devrimini yakalaması imkansız olacaktır!

İşe eğitimde niteliği artırarak, eşit fırsat ve koşulları tüm çocuklarımıza ve gençlerimize sağlayarak başlamalıyız. Kreş yaşındaki çocuk için de, üniversiteyi bitirmiş gençlerimiz için de böyle bir eğitim reformunun sunabileceği çok büyük fırsatlar var. Tüm çocuklarımıza okul öncesi eğitim verilmesini sağlamak önemli ve büyük bir adım olacaktır. Okul öncesi eğitimin bilgi ekonomisine geçiş için nitelikli ve kapsayıcı bir hazırlık süreci olarak tasarlanması ve geliştirilmesi gerekmektedir. Küresel rekabet gücünü artırmak için erken yaşlardan itibaren en az bir yabancı dilin iyi düzeyde öğrenilebilmesi büyük önem taşımaktadır. Eğitimin tüm kademelerinde bilişimin rolünün artırılması gerekmektedir. 4. Sanayi Devrimi´nin ortaya çıkarttığı katma değeri yüksek üretimin ortak dili olan bilgisayar kodlamasının herkes tarafından öğrenilmesini sağlamak gençlerimizin küresel üretim zincirlerinde vazgeçilmez olmalarını sağlayacaktır. Üretimin doğası sürekli değişirken tüm çalışanlarımızın bu değişime ayak uydurmalarını sağlayacak biçimde eğitimin önemli bir parçasının mesleki ve hayat boyu öğrenme olanakları olduğunun farkına varmalı ve bu yönde acil adımlar atılmalıdır.

BU VASATA MAHKUM DEĞİLİZ, TEKNOLOJİ ÜRETEN BİR EKONOMİ MÜMKÜN
Aynı zamanda Ar-Ge ve teknoloji alanlarında kamu öncülüğünde dönüşüm, fikri ve sınai mülkiyet haklarının korunması için gereken düzenlemelerin yapılması, ekonominin bel kemiği olan KOBİ´lere bilişim alanında dönüşüm sağlayabilecek destek sistemi kurulması gibi adımlar bir an önce atılmalıdır.

Türkiye insan potansiyeliyle, bundan çok daha iyisini başarabilecek, bilgiyi ve teknolojiyi üretebilen, yüksek katma değerli sanayi ürünleriyle küresel piyasalarda rekabet edebilecek bir ülke konumuna gelebilir. Hiç kimsenin Türkiye´nin ufkunu kendi vasatlıkları ve dar siyasi vizyonlarıyla kısıtlamaya, ve halkımızdan bu vasatla yaşamaya alışmalarını beklemeye hakkı yoktur. Unutulmamalıdır ki; Türkiye bu vasata mahkum değil. Teknoloji üreten bir ekonomi ve daha iyi bir yaşam mümkün. Reform yapmak konusunda samimi, kısa vadeli siyasi çıkarlarını değil, ülkenin uzun vadeli önceliklerini ön plana koyan bir siyasi iradenin varlığı ile bunların hepsi mümkün."


Haber Kaynak : HABER MERKEZİ

"TORBACI YAKALAMAKLA UYUŞTURUCU BELASI ÇÖZÜLMEZ"

CHP’Lİ TANAL, "MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI ATAMA SÖZÜNÜ TUTMADI!"

Tülay Hatimoğulları Hatay'daki hava kirliliğini sordu

BAE'den ithalata vergi muafiyeti

Kılıçdaroğlu, 'Filenin Sultanları'nı Kutladı

Erdoğan, 30 Ağustos Zafer Bayramı Özel Konseri ve 100. Yıl Marşı Tanıtım Programına katıldı

CHP Adana İl Örgütü Zafer Bayramını kutladı

Kılıçdaroğlu: "Milletimizin 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı Yürekten Kutluyorum"

Ayhan Barut'tan narenciye üreticisi ve ihracatçısı için 3 bin lira destek talebi

Hasan Efe Uyar: "İktidar Vatandaşa 7 Ayda 22 Milyar Ceza Kesti"

Kılıçdaroğlu: “Türkiye Uyuşturucunun Pazarı Haline Geldi"

Emep'li Demir,"işçilere istifa baskısı uygulanıyor"

Mustafa Oğuz Yiğit: “AK Parti'nin Tarım Politikaları Çiftçiyi İflasa Sürüklüyor”

CHP’Lİ SÜMER,“ADANA’DA DEPREMİN YARALARI KAPANMIYOR”

CHP’li Bulut, “Ballı Maaşlara Devam “

“Malazgirt, Anadolu’daki siyasi hükümranlığımızın kapılarını açmıştır”

CHP'li Şevkin'den Hatay için, bakanlara soru yağmuru

Gürer: “Faiz artışı işsizliği tetiklerse, iş kötü…”

Ayhan Barut, anız yangınlarına kesin çözüm istedi

ERDİL DEDEOĞLU CHP CEYHAN İLÇE BAŞKANLIĞINA ADAYLIĞINI AÇIKLADI

  • BIST 100

    9079,97%3,10
  • DOLAR

    32,35% 0,15
  • EURO

    34,93% -0,09
  • GRAM ALTIN

    2322,96% 0,18
  • Ç. ALTIN

    3843,45% 0,00
  • Cuma 24.9 ° / 14.2 ° Güneşli
  • Cumartesi 28.3 ° / 15.1 ° Güneşli
  • Pazar 28.3 ° / 15.7 ° Güneşli