Av. Göksuçukur, ?Olayın ardından bir erkeğin ifadesiyle;  Çünkü ona yapılanlar hepimizi sarstı ve bizi bu sorunla kolay kolay unutamayacağımız sertlikle yüzleştirdi. Bu durum; kocasından boşanmaya çalışırken benzer şekilde katledilen ve cesedi kıyıda köşede bulunan kadın cinayetlerinde, kadın cinayetlerine birebir benzer şekilde ´erkek´ bahanelerle işlenen trans cinayetlerinde bu sertliği neden hissetmemişlerdi. Çünkü bir tarafta onay gören bir masumiyet diğer tarafta ise onaylanmayan bir boşanma ve cinsel yönelim vardı da ondan? diye konuştu.

2016 yılında bugüne kadar 39 kadının erkek şiddetinin kurbanı olduğunu, her defasında son olmasını dilediklerini ancak hiç sonu gelmeyen şiddet olaylarının devam ettiğine dikkat çeken Av. Göksuçukur şöyle dedi:

 ?Son örneği ilimizde yaşandı; Türkan Sarıkaya şu anda komada, beyin kanaması geçiriyor ve durumu kritik. Tüm kalbimizle herhangi bir hasar kalmadan iyileşmesini umut ediyoruz. Yine bugün Yıldız Tongul da Kocavezir´de erkek kardeşi tarafından öldürülmüştür.

Hangi neden bir kadının öldürülmesini haklı kılabilir. Mini etek giymesi mi, kırmızı ruj sürmesi mi, boşanmak istemesi mi. Hiçbiri ama hiçbiri bir kadının, bir insanın öldürülmesi için haklı neden oluşturmaz, oluşturamaz.

Bir kadın cinayeti duyduğunda hala  saat kaçta, nerde, alkollü müymüş, katille daha öncesinden görüşüyor muymuş, üzerinde ne varmışı merak edip dile getirip haber yapabiliyor isek bir cana yanmak yerine suçluya kendine hak verebilme hakkı ile mahkemelerin takdiri indirim sebepleri uygulamasına zemin hazırlamaya devam ediyoruz demektir.

Sisteme suçlu yetiştirmek yerine, kadına yönelik şiddet ile ilgili kuralların yasalarda satır aralarında değil  vicdanlarda yer almasını sağlamalıyız. Her bir bireyin vicdanında başkasının sınırlarını ihlal etmek olduğu müddetçe tenhalarda yakalanmayacağı umudu ile suç işleyenlerin sayısı giderek artmaya devam edecektir.?

ERKEKLER NEDEN ÖLDÜRÜYOR?

Av. Göksuçukur, erkek egemen toplumda kadınların taleplerinin kabul görmemesinin karşılığında öldürülmesinin üzücü ve vahim olduğunu belirterek, ?Kadının evi terk etmesi, ayrılmak ya da boşanmak istemesi, çalışmak istemesi gibi kadının birey olarak taleplerini dile getirmiş olmasının karşılığı ölüm olmaktadır.

Kadının bu talebi karşısında kendisini rahatsız, mağdur veya aşağılanmış hisseden erkek , kadını eşiti görmediği ve insan olarak

haklarını yok saydığı için, kadını kendi malı olarak gördüğü için öldürmeyi tercih etmektedir. Evet kadın cinayetlerinde öldürme eylemi ; bilerek, isteyerek ve tercih edilerek yerine getirilmektedir.

Örneğin TRT sanatçısı Hatice Kaçmaz, evlilik teklifini reddettiği için 16 yerinden bıçaklanarak öldürüldü. Evet 16 yerinden. Bu bir kaza olamaz, bu bir anlık öfke sonucu hiç olamaz. 16 kez bıçağı saplayıp her seferinde geri çıkarıp yeniden bıçaklamayı hiçbir akla ve mantığa sığdıramazsınız.

Bu davada mahkeme ´tasarlayarak öldürme´ değil, sanığın ´tutku derecesindeki aşırı sevgi´den kaynaklı duygusallığın etkisiyle cinayeti işlediğine karar verdi.

Erzurum´da boşanma davası süren eşini bıçaklayan erkek hakkında mahkeme, kadının ´tayt giymiş olmasını´ tahrik nedeni saydı.

Bir başka olayda sanığın kravat takması indirim nedeni sayıldı.

Bu da erkek şiddetinin yargıda kendini ifade etmesidir. Erkek yargı erkeği yargılarken bir koruma içgüdüsüyle davranmakta,

Bunun sonucunda da kadın cinayetlerinde uygulanan haksız tahrik ve iyi hal indirimleri, cezaların caydırıcılığını ortadan kaldırmaktadır? şeklinde konuştu.

?SİSTEM SUÇLU YETİŞTİRİYOR?

Son 5 yılın toplamında 1134 kadın erkek şiddeti sonucu yaşamını yitirdiğini vurgulayan Av. Göksuçukur şunları söyledi:

 ?Öldürülenler arasında babaları tarafından öldürülen daha 1 yaşını doldurmamış kız çocukları da var 84 yaşında kadın da. En çok öldürülenler ise 26-40 (30-59) yaş grubundaki kadınlar. Dünya sağlık Örgütü´nün, Türkiye´nin de aralarında bulunduğu Avrupa bölgesindeki 41 ülke üzerinde de yaptığı araştırma sonucu hazırladığı "Şiddetin Önlenmesinde Avrupa Gerçekleri ve Küresel Durum Raporu"nda, Türkiye, işlenen cinayetlerin sayıları bakımından 41 ülke arasında 13. sırada yer aldı.

İngiliz Daily Mail Gazetesi 2015 yılında yani geçen yıl tatile gitmeyi düşünen kadınlar için riskli olabilecek ülkelerin bulunduğu bir liste yayımladı.

Bıçaklandıktan sonra yakılarak öldürülen Özgecan Aslan örnek gösterilerek Türkiye bu listenin üçüncü sırasında yer aldı?

?ÖMRÜMÜZ ÖLÜME DEĞİL YAŞAMA ADANMIŞTIR?

Adana Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Av. Derya Göksuçukur, açıklamasını şöyle tamamladı:

?Yaşamın ta kendisi olan kadınlar, her gün yaşamı yeniden üreten kadınlar yüzlerce, binlerce  ölüyoruz. Biz kadınlarımızı sayılarla, listelerle anmak istemiyoruz. Onların isimleri var ve hepsi özel bir saygıyla anılmayı hak eden birer insan birer candır.

Onlara saygımızı, alay edercesine uygulanan takdiri indirimler uygulanmadan, onlara adayacağımız yasalarla, bu yasaların sağlayacağı güvenle, korkmadan yürüyeceği ve yaşayacağı güzel bir ülke yaratarak gösterelim. Şiddete/cinayete sessiz kalmayalım, göz yummayalım. Bu bir kadın sorunu değil bir insanlık sorunudur.?