?GAYRİMEŞRU SİSTEMİN MEŞRULAŞTIRILMASINDAN BİRAN ÖNCE VAZGEÇİLMELİ?
SİYASET 25.05.2017 12:30:29 512 0

?GAYRİMEŞRU SİSTEMİN MEŞRULAŞTIRILMASINDAN BİRAN ÖNCE VAZGEÇİLMELİ?

Selin Sayet Böke, Politikyol´da yer alan yazısında ?Çatı aday´ arayışının siyasi olarak hatalı olduğunu söylerken ?Aksine hukuki ve meşru yollarla, toplumsal muhalefeti örgütleyerek, mevcut gayrimeşru rejimin meşruiyetine dair sorgulamalar yoğunlaşarak d

CHP Genel Başkan Yardımcılığı ve Parti Sözcülüğü görevinden istifa eden Selin Sayek Böke, "çatı aday" arayışının siyasi olarak hatalı olduğunu söylerken,,?Dolayısıyla bırakın ?çatı adayı?, yüzde 50´yi birarada tutacağı varsayımıyla ?ideolojik renkleri? silikleştirilmiş, ?Türkiye hayali? budanmış ?çatı siyaset? arayışları dahi siyaseten hatalıdır. ?Artık yeni sistem geldi, ona göre bir siyaset tanımlayalım? diyerek gayrimeşru sistemin meşrulaştırılmasından biran önce vazgeçilmeli. Aksine hukuki ve meşru yollarla, toplumsal muhalefeti örgütleyerek, mevcut gayrimeşru rejimin meşruiyetine dair sorgulamalar yoğunlaşarak devam ettirilmeli; yüzde 50´nin demokrasi, parlamenter sistem, normalleşmiş siyaset konusundaki beklentisi ve talebi diri tutulmalıdır,? görüşünü dile getirdi.

CHP´li Selin Sayek Böke, parti yönetiminden istifasının ardından "çatı aday" ve "2019" tartışmalarına ilişkin bir yazı kaleme aldı.

Politikyol´da yer alan yazısında "Hayır iradesini bir arada tutmanın tek yolu, önümüzdeki 2 yılı gayrimeşruluğun meşrulaştırılması karşısında kapsamlı ve çok boyutlu bir toplumsal mücadele dönemi olarak sürdürmek ve 2019´u yeniden parlamenter sisteme dönüşü sağlayacak ikinci bir referanduma dönüştürmektir" diyen Böke, "2019 seçimi; yükselen toplumsal muhalefet nedeniyle meşruiyet krizi iyice derinleşmiş otoriter bir tek adam rejimiyle, herkesin farklılıklarını demokratik biçimde ortaya koyabileceği Anayasal demokrasi arasında bir referanduma dönüştürülmelidir" ifadelerini kullandı.

Böke, çatı aday tartışmalarına ilişkin ise şu ifadeleri kullandı:

Dolayısıyla bırakın ?çatı adayı?, yüzde 50´yi birarada tutacağı varsayımıyla ?ideolojik renkleri? silikleştirilmiş, ?Türkiye hayali? budanmış ?çatı siyaset? arayışları dahi siyaseten hatalıdır. ?Artık yeni sistem geldi, ona göre bir siyaset tanımlayalım? diyerek gayrimeşru sistemin meşrulaştırılmasından biran önce vazgeçilmeli. Aksine hukuki ve meşru yollarla, toplumsal muhalefeti örgütleyerek, mevcut gayrimeşru rejimin meşruiyetine dair sorgulamalar yoğunlaşarak devam ettirilmeli; yüzde 50´nin demokrasi, parlamenter sistem, normalleşmiş siyaset konusundaki beklentisi ve talebi diri tutulmalıdır.


CHP İzmir Milletvekili, Parti Meclisi Üyesi Doç. Dr. Selin Sayek Böke´nin ?Hayır´ın Yol Haritası? dosyası için PolitikYol´a şunları yazdı:

?Geleceğe dönük bir yol haritası ortaya koyabilmenin ön koşulu 16 Nisan referandumunun ortaya çıkarttığı durumu doğru tespit etmektir. 16 Nisan referandumu, Hayır diyen halkın iradesinin açıkça gasp edilmesiyle gayrimeşru bir sonuç ortaya çıkarttı ve AKP´nin 15 yıldır adım adım inşa ettiği otoriter rejimin yeni bir aşamaya taşınmasının da aracı oldu. 16 Nisan´dan itibaren artık Türkiye´de meşru, demokratik bir Anayasal rejim yoktur. Bu tespitin yapılması, Türkiye´yi yeniden Anayasal demokrasiye kavuşturacak mücadelenin araçlarının doğru tanımlanması bakımından şart.

15 yıllık tek parti iktidarının devlet gücünü ele geçirerek oluşturduğu siyasi ve ideolojik atmosfere rağmen, Türkiye´nin yüzde 50´den fazlasının demokrasiye, özgürlüklere ve hukuk devletine sahip çıkması kuşkusuz çok olumlu ve önemli. Bu başarı otoriter rejim karşısında yaygın kitleler tarafından sergilenen olağanüstü bir direncin sonucu. Ve bu sonuç Türkiye´nin ilericilerine, demokratlarına Saray diktası karşısında mücadele etmek, yeniden kurucu bir ruhla Anayasal demokrasimizi ayağa kaldırmak yönünde büyük bir cesaret verdi.

HEDEFİMİZ DEMOKRASİYE SAHİP ÇIKMA İRADESİNDEN, BİR ?KURUCU İKTİDAR? ÇIKARMAK OLMALI

Hedefimiz halkın ortaya koyduğu bu cesur dirençten, 25 milyon vatandaşın parlamenter demokrasiye sahip çıkma iradesinden, bir ?kurucu iktidar? çıkarmak olmalı. Bu hedefe ulaşmamızı sağlayacak yol haritamızı, her şeyden önce,16 Nisan sonrası yeni bir ?rejimin? ortaya çıktığı ve bu rejimin demokrasiden çok faşizme yakın olduğu gerçeğiyle yüzleşerek ve bu gerçeğe göre belirlemek zorundayız.

Meclisin fiilen yok edildiği bir düzende sanki Meclis var-mışgibi yapamayız. AKP il yöneticilerinin hakim, şanslı olanların HSK üyesi olduğu bir düzende hala hukuk devletinden bahsedemeyiz. Referandum sonrası ortaya çıkan siyasi statükonun ?normal? olduğu ve bilindik yöntemlerle aşılabileceği öngörüsü ile siyaset tarif ederek gayrimeşru olanın meşrulaştırılmasının ortağı olamayız. Bütün bunlar, AKP hegemonyasına can suyu vererek çökmesini geciktirmek dışında bir anlam taşımaz.

?Hayır?ın yol haritasını doğru çizmenin ikinci adımı kuşkusuz, ?Hayır? iradesinin siyaseten aslında neye karşılık geldiğini, hepimize umut veren yüzde 50´nin nasıl, neden ve hangi ortak paydada ortaya çıktığını doğru tahlil etmektir. Hayır´ın bileşenlerinin ideolojik çeşitliliği, ?Hayır?cıları bir araya getiren ortak paydanın AKP´nin giderek daralan ?biz? tanımı dışında kalmaktan ibaret olduğunu gösteriyor.

Yani bir başka deyişle, ?Hayır? iradesini bir araya getiren bir siyasi proje üzerinde ortaklaşma, bir ortak siyasi hat, bir siyasi görüş veya aday değil. Hegemonya krizi nedeniyle giderek otoriterleşen ?düzene? karşı, demokrasi ve özgürlük ortak paydasında buluşmadır. Giderek ?anormal? hale gelen siyasetin yeniden ?normalleşmesi? talebinin savunulmasıdır. Dolayısıyla; ?Hayır?ın yol haritası belirlenirken, ?Hayır?da birleşen yüzde 50´nin siyasi olarak homojen olmamanın ötesinde, homojenleştirilemeyecek, bir siyasi ajandada ortaklaştırılamayacak bir kitle olduğunun dikkate alınmasıyla işe başlamak gerekir.

GAYRİMEŞRU SİSTEMİN MEŞRULAŞTIRILMASINDAN BİRAN ÖNCE VAZGEÇİLMELİ

O zaman ?Hayır?  iradesini bir arada tutmanın tek yolu, önümüzdeki 2 yılı gayrimeşruluğun meşrulaştırılması karşısında kapsamlı ve çok boyutlu bir toplumsal mücadele dönemi olarak sürdürmek ve 2019´u yeniden parlamenter sisteme dönüşü sağlayacak ikinci bir referanduma dönüştürmektir. 2019 seçimi; yükselen toplumsal muhalefet nedeniyle meşruiyet krizi iyice derinleşmiş otoriter bir tek adam rejimiyle, herkesin farklılıklarını demokratik biçimde ortaya koyabileceği Anayasal demokrasi arasında bir referanduma dönüştürülmelidir.

Dolayısıyla bırakın ?çatı adayı?, yüzde 50´yi birarada tutacağı varsayımıyla ?ideolojik renkleri? silikleştirilmiş, ?Türkiye hayali? budanmış ?çatı siyaset? arayışları dahi siyaseten hatalıdır. ?Artık yeni sistem geldi, ona göre bir siyaset tanımlayalım? diyerek gayrimeşru sistemin meşrulaştırılmasından biran önce vazgeçilmeli. Aksine hukuki ve meşru yollarla, toplumsal muhalefeti örgütleyerek, mevcut gayrimeşru rejimin meşruiyetine dair sorgulamalar yoğunlaşarak devam ettirilmeli; yüzde 50´nin demokrasi, parlamenter sistem, normalleşmiş siyaset konusundaki beklentisi ve talebi diri tutulmalıdır.

Bunu yapmanın öncelikli gereği, hiç kuşkusuz siyaseti bu ?gayrimeşru yeni sistemin? verili sınırları dışına taşıyarak muhalefeti toplumsallaştırmaktır.

CHP´YE YAŞAMSAL GÖREVLER DÜŞÜYOR

Bu noktada ?Hayır? diyen yurttaşların ve Türkiye´nin ilerici siyasi birikiminin en büyük örgütlü gücü olan Cumhuriyet Halk Partisi´ne yaşamsal görevler düşüyor.

CHP, muhalefeti toplumsallaştırmaya öncülük ederken, 2019´a yönelik iki ayaklı bir siyasi strateji izlemelidir. Bu stratejinin eş zamanlı yürüyecek ayaklarından ilki; 2019 seçimini bir referanduma dönüştürmek ve gayrimeşru sistemin tanımladığı ?icracı? değil, parlamenter sisteme dönmek üzere yetkilerini terk edecek bir Cumhurbaşkanı´nı seçtirmektir.

İkinci ayağı ise, ?Hayır? bloğuna öncülük etmenin yanı sıra, ilk genel seçimde parlamento çoğunluğunu elde ederek sosyal demokrat bir Başbakan çıkartma hedefine dönük oluşturulmalıdır. AKP´nin hegemonya projesine karşı Türkiye´nin demokrat, ilerici insanlarının sahipleneceği, demokratik Cumhuriyeti çağın gerekleri doğrultusunda onaracak, eşitlikçi, özgürlükçü, halkçı bir siyasi programı Türkiye´nin önüne cesaretle koymak ve örgütlemek bu ayağın başarıya ulaşması için bir zorunluluktur.

Tam bu noktada 2019´u bir ?referandum? haline getirme tercihinin, bir tür ?çatı aday?, ya da ?çatı siyaset? anlayışından tamamen farklı olduğunun altının çizilmesi büyük önem taşıyor.

AKP´YE ALTERNATİF SİYASET İDDİASI, ?2019´DA BİR ÇATI ADAYA İHTİYAÇ VAR? VARSAYIMINA ASLA KURBAN EDİLMEMELİ

2019´u referandum olarak görmek demek; yüzde 50´nin tamamını siyaseten bir arada tutmak kaygısıyla tarif edilecek ?ideolojisiz?, ?renksiz?, ?siyasi çizgisi belirsiz? bir siyasetten kaçınmak demek. Kaçınılması gereken bu ?amorf? siyaset aynı zamanda AKP´nin sağ-muhafazakar-İslamcı-otoriter hegemonyası içinden konuşan da bir siyasettir. Bu amorf siyaset, alternatif bir siyaset hattı tanımlamaktan kaçındığı ölçüde, AKP´nin çökmekte olan toplumsal projesini yeniden üreten ve ayakta tutan bir unsura dönüşecektir.

Yapılması gereken bunun tam aksine, AKP´nin karşısına alternatif, özgüvenli, siyasi ve ideolojik çizgisi net bir iktidar projesi ve siyaset koymaktır. İhtiyaç duyulan, ana hatları demokrasi, özgürlük, eşitlik olan, bu prensipleri hiçbir siyasitaktiğe feda etmeden tavizsiz ve herkes için savunan bir siyasettir.

Böyle bir siyasi ağırlık merkezi oluşturabilmeyi mümkün kılacak yapısal koşullar bugün hiç olmadığı kadar mevcut. Eğer bu fırsat doğru değerlendirilir ve böyle bir siyaset ortaya konabilirse o zaman mevcut gayrimeşru sistemin var olan iç çelişkileri de, içine girdiği kriz de derinleşecektir.

Bu yapıldığı takdirde sadece yeni bir iktidar projesi ortaya konulmuş olmayacaktır. Aynı zamanda, 2019´da ?Hayır?da buluşan ama bu sol/sosyal demokrat hat dışında kalmayı tercih eden diğer bileşenlerinin de parlamenter sisteme ve demokrasiye dönüş konusunda bu toplumsal hareketle konjonktürel bir ittifak kurması mümkün olacaktır.

Bir başka deyişle, 2019 için CHP öncülüğünde demokratik ve özgürlükçü bir iktidar kurmak için yapılması gereken siyasi hazırlık ve 2019´u referanduma dönüştürme iradesi aynı mücadelenin eşzamanlı yürüyecek iki farklı ekseni olarak görülmeli. AKP´ye alternatif olacak özgürlükçü-demokrat-eşitlikçi bir siyaset iddiası, ?2019´da bir çatı adaya ihtiyaç var? varsayımına asla kurban edilmemeli.

Türkiye´nin önünde özgürlükçü, demokrat, eşitlikçi bir siyaseti inşa etmek için tarihi bir fırsat vardır.?

KAYNAK : PolitikYol Haber Sitesi

 

 

 

 

 


Haber Kaynak : ÖZEL HABER

"TORBACI YAKALAMAKLA UYUŞTURUCU BELASI ÇÖZÜLMEZ"

CHP’Lİ TANAL, "MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI ATAMA SÖZÜNÜ TUTMADI!"

Tülay Hatimoğulları Hatay'daki hava kirliliğini sordu

BAE'den ithalata vergi muafiyeti

Kılıçdaroğlu, 'Filenin Sultanları'nı Kutladı

Erdoğan, 30 Ağustos Zafer Bayramı Özel Konseri ve 100. Yıl Marşı Tanıtım Programına katıldı

CHP Adana İl Örgütü Zafer Bayramını kutladı

Kılıçdaroğlu: "Milletimizin 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı Yürekten Kutluyorum"

Ayhan Barut'tan narenciye üreticisi ve ihracatçısı için 3 bin lira destek talebi

Hasan Efe Uyar: "İktidar Vatandaşa 7 Ayda 22 Milyar Ceza Kesti"

Kılıçdaroğlu: “Türkiye Uyuşturucunun Pazarı Haline Geldi"

Emep'li Demir,"işçilere istifa baskısı uygulanıyor"

Mustafa Oğuz Yiğit: “AK Parti'nin Tarım Politikaları Çiftçiyi İflasa Sürüklüyor”

CHP’Lİ SÜMER,“ADANA’DA DEPREMİN YARALARI KAPANMIYOR”

CHP’li Bulut, “Ballı Maaşlara Devam “

“Malazgirt, Anadolu’daki siyasi hükümranlığımızın kapılarını açmıştır”

CHP'li Şevkin'den Hatay için, bakanlara soru yağmuru

Gürer: “Faiz artışı işsizliği tetiklerse, iş kötü…”

Ayhan Barut, anız yangınlarına kesin çözüm istedi

ERDİL DEDEOĞLU CHP CEYHAN İLÇE BAŞKANLIĞINA ADAYLIĞINI AÇIKLADI

  • BIST 100

    9670,53%0,26
  • DOLAR

    32,52% -0,08
  • EURO

    34,78% -0,23
  • GRAM ALTIN

    2421,67% -0,33
  • Ç. ALTIN

    3982,08% -0,92
  • Perşembe 35.8 ° / 20.3 ° false
  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false