CHP İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan´ın "İlgili partiler problemi kendileri çözmek isterlerse zaten gereğini yaparlar. Aksi takdirde İçişleri Bakanlığımızın mülkiye müfettişleri devreye girmek durumunda kalabilir." sözlerine ilişkin, "Bütün belediye başkanları için yasal mevzuatta yazılı olan yöntemler yapılmalı. Parti ayrımı yapılmadan bu yöntemlerin uygulanması, hukuk ve adalet adına devleti yönetenlerin temel görevidir, bu görevi yapmaya davet ediyorum." dedi.

Erdoğan´ın, bu konudaki  sözlerini hatırlatması üzerine de Çiçek, şu görüşlerini paylaştı: 

"Bu tehdit gibi algılanıyor. Kendi partisinden olanları istifaya zorlayarak, hakkında soruşturma açmadan bir noktada varsa FETÖ üyeliği, yolsuzluğun üstünü kapatırken muhalefet belediye başkanlarını olağan usullerle tehdit etmesi o makama yakışmıyor. Bütün belediye başkanları için yasal mevzuatta yazılı olan yöntemler yapılmalı. Varsa suçları İçişleri Bakanlığı müfettiş göndermeli, savcılar soruşturma açmalı ve soruşturmanın selameti açısından bu belediye başkanları açığa alınmalı. Parti ayrımı yapılmadan, bütün belediye başkanları için bu yöntemlerin uygulanması, hukuk ve adalet adına devleti yönetenlerin temel görevidir, bu görevi yapmaya davet ediyorum."

Çiçek, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, Şemdinli´deki terör saldırısında şehit düşen askerlere Allah´tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralı askerlere de acil şifalar diledi. 

İşletme lisans ve doktora eğitimi aldığını aktaran ve ekonomik konularda değerlendirme yapan Çiçek, vatandaşların fakirleştiğini, borçlarının arttığını öne sürdü. 

Temel gıda maddesi ekmeğin 2002´de 20 kuruşa satılırken, bugün 1 lira 20 kuruşa satıldığını, benzinin, mazotun 2002 yılından bu yana 4 kat pahalandığını ve bir çiftçinin 2002´de 3 kilogram buğday satarak aldığı 1 litre mazotu bugün 7 kilogram buğday satarak alabildiğini anlatan Çiçek, şöyle devam etti: 

"Vatandaşın ürettiği ürünün fiyatı 2 kat artarken aldığı hizmetlerin fiyatı en az 4 kat artmış durumda. İcralık dosya sayısı 2002´de 6 milyon, bugün 24 milyonu geçti. Ekonomi iyiyse vatandaş niye borçlanıyor, icralık oluyor? Vatandaşın bankalara borcu 6.6 milyardan, 450 milyara çıktı. Banka sicil affı bekleyen vatandaşın sayısı 12 milyon. Neredeyse her iki aileden birisi af bekliyor. Emek sömürüsü anlamına gelen taşeronluğu kaldırmak için Başbakan dahil iktidarın sözü var. 2002´de taşeron işçi sayısı 387 bin, şimdi 2,5 milyonu geçti. Devletin 2002´de 243 milyar borcu varken şimdi 760 milyar borcu var. Vatandaş bunun hesabını ilk seçimlerde mutlaka sandıkta soracaktır." 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan´ın, Atatürk Kültür Merkezi´nin yıkılıp yerine yenisinin yapılacağı yönündeki sözlerine değinen Çiçek, "Medeni şehirlerde eski eserler korunur. Eskiyi yıkmak bu iktidarın en büyük meziyeti. Bir taraftan Osmanlıcı, tarihçi gözükürler diğer taraftan tarihi eserleri yok etmek için birbirleriyle yarışırlar." diye konuştu. 

Çiçek, Yıldız Teknik Üniversitesi´nin Beşiktaş´taki yerleşkesinin de boşaltıldığını belirterek, bu işlemin Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Cumhurbaşkanlığı arasındaki protokolle yapıldığını, öğrenciler ve üniversite yönetimine bilgi verilmediğini savundu. 

CHP´li Çiçek, cezaevlerinin şartlarının kötülüğüne dair çok sayıda vatandaşın kendilerine ulaştığını aktararak, "Cezaevlerinin kapasitesi 188 bin gözüküyor, tutuklu-hükümlü sayısı 200 bini aştı. Bu açıdan Adalet Bakanını göreve davet ediyoruz ki tutuklu-hükümlü yakınlarının talebi bir af değil, infaz yasası değişikliğiyle denetimli serbestlik süresinin uzatılması. Bu konuda Meclise gelecek yasayı, mağdurlar adına destekleme sözü veriyoruz." dedi.