İsveç´te dünya çapında etkinliklerde yer alıyor. Müzik direktörlüğü, müzik yönetmenliği ve tiyatro müzikleri yapmanın yanı sıra müzik pedagogu olarak Türk müziğini İsveç´te dünyaya tanıtıyor.

Hacı´nın Adana´da başlayan müzik yaşamının öyküsü İstanbul´dan sonra İsveç´te devam ediyor. Tekbilek´ler aslında ney ve nefesli sazlar konusunda dünyaca bir üne sahip. Tekbilek´in iki kardeşi de aynı müzik yolunda yürüyorlar? Amerika´da yaşayan Ömer Faruk Tekbilek´in de dünyaca ünlü bir ney sanatçısı olarak adını duyurduğunu biliyoruz.

Cumali Karataş

Ahmet Tekbilek aslında ney sanatçısı ama çalmadığı bir müzik aleti yok gibi? Terzi çıraklığı yaparken çalıştığı dükkânda bulduğu kavaldan yola çıkarak flüt, gayda, tulum, zurna gibi tüm nefesleri çalabilen Ahmet Tekbilek ayrıca başta bağlama, ut, cümbüş gibi birçok müzik enstrümanlarını da kullanabilmekte. Kendine özgü kullanım tarzıyla tüm dünyaya kendini kabul ettiren sanatçımız İstanbul´da kaldığı o plak ve kaset dünyasının etkin olduğu 10-11 yıl içerisinde Zeki Müren´den Güneri Tecer´e, Nuri Sesigüzel´den Orhan Gencebay´a kadar yüzlerce sanatçıyla aynı stüdyoyu paylaşmış. Adana müzik belgeseli adına televizyon belgeseline alt yapı oluşturmak için sevgili A. Kadir Kaçar´la birlikte bir düzüne sanatçıyla ilgili belgesel yaptığımız 14-15 yıl kadar önce Âşık Devrani´nin de olduğu bir ortamda görüştükten sonra yurtdışına giden Hacı Tekbilek´i bir daha görememiştik. Şimdi, yeni bir çalışma içine girdiğimiz bu günlerde tesadüfen Adana´da Türkiye´de bulunan Ahmet Tekbilek´i evinde ziyaret edip, müzik yaşamının Adana ve İstanbul´da geçen Türkiye sayfasını aralarken, bir ney ve nefesli çalgılar üretim merkezi gibi olan atölyesini görüp, konuşma şansımız oldu.  Görüşmemizin ardından bir daha ki dönüşüne denk gelen buluşmamızda dünyaca ünlü sanatçımız Ahmet Tekbilek´in İsveç´deki yaşamının sayfalarını da açmak ve bir görselli yaşam öyküsünü de ayrıca gerçekleştirmek için sözleştik. İsveç´te de bir müzik atölyesi olan Ahmet Tekbilek´in Adana´daki evinin girişinde bulunan ney atölyesinde müzik konuşup, enstrümanlardan söz ettik. Şimdi dönelim Ahmet Tekbilek´in 1960´lı yıllardan başlayan o Adana´dan İstanbul´a uzanan müzik dolu yaşam öyküsüne?

?1948´de Adana Alidede mahallesinde doğdum. İnkılap İlkokulu´ndan sonra devam ettiğim Tepebağ ortaokulundan ayrıldım. Okula gitmeden önce terzilik yapıyordum. Terzi dükkânında bulduğum kavalı çalmaya çalışarak müziğe yöneldim. Kazım Sanrı, Mürvet Kekilli gibi sanatçılarla birlikte çalışmalarım oldu. Onların gittiği Gazipaşa ilkokulundaki çalışmalara katıldım. Ayrıca Halk Eğitim Merkezi´nde Ali Şenozan, Kazım Karaörs, Arif Nihat Aka gibi isimler de vardı. Mürvet abla (Kekilli) terziydi, onun dükkânında yardım ediyordum. Kivresinin düğününe götürdü beni? diyor Ahmet Tekbilek.
Konuşmasını sürdürüyor:

?O yıllardaki müzik çalışmam iki yıl devam etti Adana´da. Nurinisa Toksöz 1964 Eylül´ünde Adana´ya geldiğinde beni İstanbul´a götürdü. Onun evinde kaldım bir süre. Evinde kaldığımda pavyona firar ederdim. 10-11 yıl İstanbul´da müzik hayatım oldu. Nurinisa Toksöz ve Ahmet Gazi Ayhan´la çalışmalarımız oldu. Ahmet Gazi Ayhan bir gün iki kavalcıyı test etti. Bunlardan biri bendim. Diğeri olan Hakkı Ok´u eledi. 

Rüştü Demirci ile başlayan bir hayat oldu benim müzik hayatım. Bana çok yardım etti kendisi. Evini açtı bana, ailesiyle kaldım. Günde 14 parçaya kadar çalıştığımız olurdu. İstanbul´da kaldığım o 10-11 yıllık sürede yüzlerce plak ve kasetin müziğinde yer aldım. Nuri Sesigüzel, Zeki Müren, Sevim Tanıürek, Orhan Gencebay, Güneri Tecer ve Selahahttin Sarıkaya başta olmak üzere yüzlerce sanatçıya çaldım??

Dolu dolu müzikalliklerin yaşandığı geçmiş yıllara gözü dalıyor Hacı´nın?

?Davulcu-baterist Burhan Baba (Tonguç) vardı o günlerden sonra. Ayrıca klarnetiyle hayvan sesi çıkaran, dinleyenleri aptallaştıran Saffet Gündeğer vardı.  Okay Temiz sonra??

Okay Temiz, Hacı´nın evrensele açılımının çıkış noktasındaki önemli bir müzisyen. Onu anlatıyor flu görüntüler arasında?

?Okay Temiz´le yurt dışına uzanan anılarımız da oldu? Gayrettepe´de bir stüdyomuz vardı. Adını ?Yumurtalık´ koymuştuk. Okay Temiz plak yapacaktı. Makaralı bir teyp kaseti vardı. Onu bizim müzik stüdyosunda unutmuştu. 1974´de Kıbrıs Barış Harekâtı olduğunda Okay Temiz kız arkadaşıyla birlikte yurt dışına çıkarken, plak çıkaracağı o makaralı kaseti bizim stüdyoda kalmıştı. Daha sonra ben Selahattin Cesur´la birlikte Berlin´e turneye giderken Okay Temiz´in kasetini yanıma aldım, belki görüşebiliriz de veririm diye. Yine daha sonra da Okay´a telefon açtım. Kasetini getirdiğimi söyledim, ben burdayım dedim. Çok memnun oldu tabii. Ayrıca, yaşadığı İsveç´te bizim 21 konser gerçekleştirmemizi sağladı. İsveç´te 3 ay turne yaptık, döndüm. Orda tanıştığım kız arkadaşıma söz vermiştim dönecem diye, bu yüzden de döndüm ve sonrasında da İsveç´te kaldım. Halen İsveç´te müzik direktörlüğü, müzik yönetmenliği, tiyatro müzikleri yapıyorum. Ayrıca müzik pedagogu olaarak da görev yapmaktayım. İsveç´te bir devlet okulunda Türk müziğini öğretiyorum.?

Ahmet Tekbilek´le, aradan geçen 15 yıl kadar sonraki ikinci buluşmamız bu. Buraya kadar olan bölüm de, Ahmet Tekbilek´in İsveç´e kadar olan yaşamının kaba bir özeti. İsveç´ten döndüğünde devamını bizlere anlatacak.     (Fİ)