Emekli Subaylar Derneği ve Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Adana Şubesi, vefatının 77. Yılında ?Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk´ü anma töreni düzenledi. Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şubesi Toplantı Salonu´nda gerçekleşen anma törenine CHP Adana Milletvekilleri Zülfikar İnönü Tümer ve İbrahim Özdiş de katıldı.

?DÜNYAYA AÇIK DÜŞÜNCE SİSTEMİ?
Saygı duruşu ve istiklal marşının okunmasıyla başlayan törenin açılış konuşmasını gerçekleştiren Emekli Subaylar Derneği Başkanı Danış Hoşbay, Ulu Önder Atatürk ile aynı okulda okumuş olmanın gururunu ve kıvancını bugüne kadar hep taşıdığını belirtti. Atatürk´ün ülkemizi düşman işgalinden kurtararak bize vatan yapan, Cumhuriyeti getirerek bizleri padişaha kul olmaktan kurtarıp özgür birey haline getiren, gerçekleştirdiği devrimle milletimizi çağdaş uygarlık yoluna sokan bir dünya lideri olduğunu kaydeden Hoşbay, ?Atatürkçülük, ülkenin ve ulusun bölünmez bütünlüğünden, Türkiye Cumhuriyeti devletinin ulusal ve laik temelinden, bağımsızlığından, çağdaşlaşma kararlılığından ödün vermeyen dünyaya açık bir düşünce sistemidir? dedi.
Atatürkçülüğün hiçbir ilkesinin Türkiye´nin ve bugünkü dünyanın koşullarına göre yorumlamaya kapalı olmadığını ifade eden Hoşbay, şunları söyledi:
?Atatürk devrimi onurlu ve çağdaş bir devlet, onurlu ve çağdaş bir ulus, onurlu ve çağdaş bir birey olarak yaşayabilmemizin devrimidir. Atatürkçülük de bu devrimin düşünsel yönüdür. Atatürk devrim modeli her ülkeye kendi birikimini en iyi biçimde kullanmasını, her ülkenin kendi çabasına, kendi insanına güvenerek kalkınmasını öngörür. Azgelişmiş ülkeler için bağımsızlıklarına kavuşma, iç işlerine karışmayı önleyici bir maddedir. Bu model anti-emperyalisttir, insancıldır ve bu model gerçekten tüm insanlığı sardığı, insanı insan olarak gördüğü, insanı meta olarak görmediği için evrenseldir.?

İSA KAYADAN, ATATÜRK´ÜN FARKLI YÖNLERİNİ ANLATTI
ADD Adana Şube Başkanı İsa Kayadan da Atatürk´ün arkadaşlarının ve çevresinde yaşayanların anlattığı anılara işaret etti. Her sıkıntılı anında sevdiği şarkı ve türküleri dinlemeye çalışan Atatürk´ün okul yıllarında ve ülke savunmasında gösterdiği üstün başarının dünyaya örnek olduğunu belirten Kayadan, Muzaffer Kılıç´ın yazdığı şu satırlara yer verdi:
?Dolmabahçe önünde demir atmış olan Savarona´nın güvertesinde, hasır koltuğunda güneşin batışını seyrediyordu. Ufuk, İstanbul minarelerinin ardından kıpkızıl bir hal almıştı. Camiler adeta bir fona yaslanmış gibi manzara vardı. Atatürk yanı başında duran Füreya´ya söylermesiniz bana bir Münir çalsınlar. Yaver, hemen koşup gramofona bir taş plak yerleştirdi. Ancak az sonra minarelerin birinde yanık sesli bir müezzin ezan okumaya başladı. Atatürk, hemen başıyla işaret etti, müzik kesildi. Oradakiler Atatürk´le birlikte huşu içinde ezanı dinlediler. Paşa başını uzak camilere çevirmiş ve göz pınarlarından bir damla yaş süzülmüştü. Ezan bitti, o da kendini toparlayıp geriye dönerek, ne yazık ki ezanı tekrar ettirmeye imkan yok Füreya hanım. Biz de sabah ezanını bekler hep birlikte dinleriz Paşam dedi Füreya.?
Mustafa Kemal´in Askeri Rüştiyesi´ne girdiği ilk seneler ilk aşkını da yaşadığını belirten Kayadan, o günkü durumu şöyle anlattı:
?Bir paşanın kızına aşıktır. Karşılıklı birbirleriyle mütekabil bir aşk yaşarlar. Mustafa kendini beğendirmek için bembeyaz giyinir, zıp zıp oyunlarına katılmaz. Ta ki Manastır İdadisi´ne kadar sürer bu aşk. Bir gün yüzyüze elele buluşma şansı bulduklarında Mustafa anlar ki hayalindeki aşk bu değildir. Bu aşk izdivaçla sonuçlanmamıştır. Kızımız Mustafa Kemal´in hatırasına bağlı kalarak hiç evlenmemiştir. Atatürk, bazen sofrasında bulunan saz heyetine ilk aşkın hatırası için kendisinin de beraber söylediği şarkıyı çaldırır ve birlikte söylerdi. Ey sevgili, başkalarını eğlendirirsin, benim ise gözüme yaş, gönlüme üzüntü verirsin. Başkalarını alışkanlık haline getirme, bana bu dünyayı zindan edersin.?

ATATÜRK´ÜN LİDERLİK VASIFLARI
Emekli Kurmay Albay Ali Maralcan ise tarihi gerçekler ışığında Atatürk´ün liderlik vasıflarını anlattı.
Maralcan, şöyle konuştu: ?Bugün yüce Türk ulusunun, onun önderliğinde 19 Mayıs 1919 da başlayan 9 Eylül 1922´ye kadar devam eden ulusal kurtuluş zaferiyle, bizlere özgürlük ve egemenliğimizi veren, 29 Ekim 1923 Tarihinde 624 yıllık çağdışı Osmanlı Devletinin meşrutiyet yönetimine son verip ülkemizi örnek Cumhuriyet idaresine kavuşturan, ulu önder Atatürk´ün ebediyete intikalinin 77. yıldönümüdür. Yüce milletimizin başı sağ olsun!
İnsan, kendini yapma kudretinin bir hammaddesidir. Atatürk, bu hammaddeyi yoğurarak hem kendini yaratan, hem ortaya çıkışı; milletinin, kavminin, çağının tarihinde bir dönüm noktası olan adam´dır. Atatürk´ün ömrü boyunca bütün hayat hikâyesi, Onun mizaç ve şahsiyeti bütün şartlar, olaylar ve yaşadığı atmosfer içinde iyice izlen­diği zaman, görülecektir ki Atatürk´ün bu hadiseye hâkim olan ruh ya­pısını kısaca, üç unsurda toplamak mümkündür. 1. Önsezi (üstün sezme gücü), 2. mantık ve 3. meşruluk duygusudur. Bize göre, Atatürk´ü Atatürk yapan vasıfların başın­da gelen üç temel vasfı bunlardır. Ancak Atatürk, Ülkesi ve milleti adına bir karar tasarlarken ve ve­rirken, hep bu üç temel vasfını birlikte kullanmıştır. Hiçbir zaman bu vasıflarını ayrı ayrı kullanmamıştır. Bu nedenle hep başarılı olmuş, hiç yenilmemiştir. Ve en büyük zaferlerin sahibi olmuştur. Böylece mille­tini bağımsızlığa ve mutluluğa ulaştırmıştır.
KAYADAN, TEŞEKKÜR ETTİ
Anma töreninde Nazan Balcı, Atatürk şiiri okurken, Atatürk´ün sevdiği türkü ve şarkılar seslendirildi. Çukurova Öğretmenler Korosu, şef Gönül Oytun ve Dernek Başkanı Savaş Oytun yönetiminde birbirinden güzel eserleri seslendirdi. Törene katılanlar Onuncu Yıl Marşı, Harp Okulu Marşı ve Gençlik Marşı´nı da birlikte söyledi. ADD Adana Şube Başkanı İsa Kayadan, Atatürk´ün hedefleri doğrultusunda taviz vermeden ilerleyeceklerini vurguladı ve törene katılanlara teşekkür etti.