Baro Başkanı Av. Veli Küçük, takip edilen davalar ile ilgili de sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kozan´da avukatlık yapmakta olan Barosumuz üyesi meslektaşımız Av. Hatice Özdemir, 14 Ocak 2017 tarihinde Kozan Cezaevinde avukat görüşme odasında müvekkili Eflatun Başıbüyük´ün fiili saldırısına maruz kalarak darp edilmişti. Geçen hafta görülen duruşmada bizzat bulundum. Bugün yapılan duruşmaya Baro Başkan Yardımcımız Av. Sabahattin Gümüş katıldı. Kozan 1. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada sanık alt limitten uzaklaşılarak, paraya çevirme ve erteleme gibi unsurlar olmaksızın "kamu görevlisini kasten basit yaralama" suçundan 15 ay hapis cezası ile cezalandırıldı.

İki gün evvel Feke´de 2 meslektaşımızın yargılandığı davaya da katıldık. Yarın da çok önemli bir dava var. Adana Cumhuriyet Başsavcılığı´nca 4 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla tutuklanan Sedat K. hakkında, en üst sınırdan olmak üzere toplam 66 yıl hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame, Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.

Hakkında 2 ayrı suçtan dava açılan Sedat K., 16 Mart 2018 tarihinde hakim karşısına çıkarılacak. Adana Barosu olarak bu davayı da takip edeceğiz, Avukatlık Kanunu´nun 76. maddesinde yer alan "hak ve özgürlükleri koruma, savunma ve işlevsellik kazandırma" sorumluluğumuz çerçevesinde en temel haklardan olan yaşam  ve vücut bütünlüğü hakkı ihlali nedeniyle davaya katılma talebinde bulunacağız. Büşra kızımız için adalet istiyoruz." diye konuştu.

30.YILINDA HALEPÇE KATLİAMINI KINIYORUZ.

Adana Baro Başkanı Av. Veli Küçük, Irak´ın Halepçe kasabasında çocuk, kadın onbinlerce sivilin kimyasal silahlarla öldürülmesinin yıl dönümü nedeniyle bir kınama açıklaması yaptı.

Baro Başkanı Av. Küçük, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"16-17 Mart 1988 tarihlerinde Saddam Hüseyin yönetimindeki BAAS rejimi tarafından Halepçe´ye gerçekleştirilen kimyasal gaz bombardımanı sonrası çoğunluğunu çocuk ve kadınların oluşturduğu 6.357 kişi zehirlenerek ya da yanarak katledilmiş, 14.765 kişi ağır yaralanmıştır. Sonuç itibari ile zaman içinde 43 bin 753 kişinin ölümüne, 61.200 kişinin de sakat kalmasına sebep olan bu kimyasal saldırılar, insanlık tarihinin kara lekelerinden ve en büyük trajedilerinden biridir. Halepçe katliamında binlerce sivil kimyasal silahla ölmesine rağmen, bu gün hala soykırım olarak tanınmamıştır.

Bu acı hadisenin bölgede yaşayan Kürtlere yönelik bir etnik saldırı ve soykırım olduğundan şüphe yoktur.

Bugün Halepçe katliamını yapan BAAS rejimi yıkılmıştır. Ancak tarihin gördüğü en büyük katliamlarından birisi olan Halepçe ile yüzleşmesi ve bu acıdan ders çıkarması gereken insanlık, halen Ortadoğu´da, Suriye´de, Uzakdoğu´da, Afrika´da ve dünyanın birçok yerinde yine egemen güçlerin taşeronluğunu yapan rejimlerin ve örgütlerin eliyle insanları katletmeye, zulmetmeye devam etmektedir."(CO)