ÜRKÜTÜCÜ SORU: ?BU GİDİŞLE TÜRKİYE´DE ?ALAN HAKİMİYETİ´ DEVLETTEN ÇIKIP KİMİN ELİNE GEÇECEK??

ÜRKÜTÜCÜ SORU: ?BU GİDİŞLE TÜRKİYE´DE ?ALAN HAKİMİYETİ´ DEVLETTEN ÇIKIP KİMİN ELİNE GEÇECEK??

Türkiye Cumhuriyeti, ulusu ve ülkesi ile böyle büyük bir saldırı ve ihanet karşısında ise bu gidişe son verecek her türlü tertibi, önlemi ve eylemi göze alıp, gereğini yapmak her yurtsever için bir görev haline gelmek üzeredir

Ülkemizin kimi kritik bölgelerinde temposunu artırarak süren yaygın şiddet olayları artık ?terörist eylemler´ tanımına sığdırılamayacak noktaya geldi. Esasen 1984 yılından beri PKK eylemlerini ?terör´ kapsamında kabul etmeye yönelmiş olmak bile hatalı olmuştur. Zira o günden bugüne sivil halka, güvenlik güçlerine ve kimi yerleşim birimlerine karşı gerçekleştirilmiş silahlı saldırılar hep belirli iç ve dış odakların desteğinden güç almıştır. Bu destekle de son derece belirli, somut hedefe kilitlenmiş bir cephe oluşturmuştur.   Bu son haftalarda ortaya çıkan tablo, PKK saldırılarının hedefinde özellikle Türk Silahlı Kuvvetlerinin ve emniyet güçlerinin yer alması, artık mızrağın çuvala sığdırılamayacağı gerçeğini iyice ortaya çıkarmıştır.

Artık hedefte Türkiye Cumhuriyeti´nin, ulusal yapının ve ülke bütünlüğünün bulunduğunu eveleyip gevelemeden kabul etmek gerekir. PKK´nın,  kimi sapkın düşünce sahiplerinin olayı kamufle etmeye niyetlenerek dillendirdiği gibi ezilen halk adına özgürlük savaşı veren bir örgüt olduğu iddiası da tümüyle çökmüştür. Hele terörü ortadan kaldırmak, anaların ağlamasını önlemek gibi akıl mantık dışı gerekçelerle başlatılmış olan Çözüm Süreci´nin,  şiddet olaylarının, daha doğrusu silahlı saldırıların vardığı son aşamada, nasıl hep tırmanan ihanetler silsilesine yol açmış olduğu yadsınamaz biçimde ortaya çıkmıştır.

?İyi şeyler olacak? ahmaklığı ile girişilen ve silahlı ayrılıkçı saldırılar karşısında diz çökme anlamına gelen Çözüm Süreci, AKP iktidarının ve liderlerinin yanlış algıları, ulusal çıkarlarla çelişen kimi siyasal hesapları ve etnik ayrışmaya yol açacak projeleri, özellikle de Türkiye Cumhuriyeti´nin ulusal devlet yapısına  yönelik husumetleri nedeni ile  bugünkü felaket tablosunun temel nedenidir.

Bu arada Oslo görüşmelerinden başlanarak etnik ayrılıkçılarla pazarlık masasına oturulmuş olması, Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı girişilen operasyonlara koşut olarak kritik coğrafi bölgede PKK´ya karşı tolerans gösterilmesi, ?terör mücadelesi´ adı verilen operasyonların sorumluluğunun valilere devredilmesi ve kimi valilerin ?PKK uzantıları´ istemediği takdirde değiştirilebileceği gibi taahhütlere girilmesi bu kesimlerde  ?alan hakimiyeti´ nin devletin güvenlik güçlerinin elinden çıktığı bir dönemin kökleşmesine yol açmıştır. Ne kadar ürkütücüdür ki bu durum AKP iktidarının bir kabine üyesi tarafından da itiraf edilmiştir. Anımsanırsa  yakın bir geçmişte bir zamanların İçişleri Bakanı Efkan Ala,  süreçte alan hâkimiyetini kaybettikIeri zamanların olduğunu söylemiş ve  ?Kırsalda terör baskısı arttı, şehirlere inmeye, hâkim olmaya başladılar. Bu süreçte seçime gidilmez,"  yollu bir hikmet de yumurtlamıştı.

Çokça yazılan ve analizi yapılan bu olumsuzluklar dizisinin sorumluları bellidir ve AKP iktidarının ileri gelenleridir.  Ama aynı sorumlular bugün benzer ihmallerini pervasızca sürdürmektedirler. Türk Silahlı Kuvvetleri ve emniyet güçleri  bu ihmal yüzünden alan hakimiyetini kaybetmiş olma dezavantajının kurbanı haline sokulmuştur. Her nedense sürekli darbe yiyen, saldırı altında olan asker ve polistir.  Yüksek patlayıcı madde stokları saldırganın elindedir.  Karayollarında askeri araçlara bombalı, mayınlı pusular kurulmaktadır. Uzun menzilli silahlarla artık askeri hedeflere, karakollara ve  kırsal alanlarda askerle çatışmalara girmeye cesaret eden silahlı, ayrılıkçı unsurlardır. Şehitlerimizin sayısı bu ihmaller yüzünden sürekli artmaktadır.

Her türlü kadrolaşmayı ve ekonomi alanında işine gelen kararları almayı, kritik ama sıradan icraatı sınır tanımaksızın sürdüren ?geçici hükümet´ten şiddet olaylarına karşı başlatılacak hamleler konusunda ise   ciddi bir hareket emaresi sadır olmamaktadır.   Güneydoğu´yu savaş alanına çeviren çatışmalar konusunda da kamuoyuna ciddi ve sağlıklı bilgi veren de yoktur. Üstüne üstlük bir de kişisel iktidarını pekiştirme hesaplarını günü gününe yapan Erdoğan istiyor diye ülke gerekmeyen bir erken seçime götürülmektedir. Ortada sadece ?herkes cezasını çekecek? gibisine boş tehditler ya da şehitliğin ne kadar ulvi bir şey olduğuna dair yakışıksız ve zamansız söylemler uçuşmaktadır. Ama PKK saldırılarına karşı topyekün yanıt oluşturacak, askersel ve de yönetsel açıdan tüm ülkede alan hakimiyetinin dizginlerini yine devlet güçlerine kazandıracak bir girişim ufukta görünmemektedir.

Bu duruma göre ya ayrılıkçı şiddet olaylarının hedefinde Türkiye Cumhuriyeti´nin, ulusal yapının ve ülke bütünlüğünün bulunduğu gerçeğini görebilen gerçekte kimse bulunmamaktadır ya da bu bilindiği halde ülkemizin her yerinde ?alan hakimiyetinin kaybedilmesini´ bilerek, isteyerek göze alan kadrolar yönetimin başına geçmiş oturmuşlardır. Bu ikinci olasılık gerçeğe daha yakınsa o zaman Çözüm Süreci´nin de baştan beri aynı tasarımın bir parçasını oluşturduğunu kabullenmek gerekmektedir. 

Türkiye Cumhuriyeti, ulusu ve ülkesi ile böyle büyük bir saldırı ve ihanet  karşısında ise bu gidişe son verecek her türlü tertibi, önlemi ve eylemi göze alıp, gereğini yapmak her yurtsever için bir görev haline gelmek üzeredir.  Siyasal entrikalarla, karşılıklı suçlamalar ya da sığ takışmalarla zaman yitirmenin sırası değildir artık.

 


2.TUR ÖNCESİ TARİHE BİR NOT DÜŞMEK

ERDOĞAN, KILIÇDAROĞLU’NUN ADAY OLUP KARŞISINA ÇIKMASINI NEDEN İSTER?

23 NİSAN: EGEMEN ULUS OLMAYI BAŞARDIĞIMIZ GÜN!

LAİKLİK İLKESİNİN 85. YILDÖNÜMÜ’NÜ ANARKEN

GÜNDEM’DE KILIÇDAROĞLU’NUN 'HELALLEŞME' YOLCULUĞU VAR

CUMHURİYET YENİDEN

CHP’NİN İKTİDAR OLMA SORUNU VE ÖTESİ

 TÜRKİYE’YE KARŞI ABD’DEKİ DÜŞMANCA KAKOFONİK SESLER

KONGRE BASKINI DÜZENLETEN BİR BAŞKAN VE ABD’NİN HALLERİ

103. YAYIN YILINA GİRERKEN ‘VAZİYET-İ UMUMİYE’ !

ULUSAL EGEMENLİK İŞLEYİŞLERİNİ 2020 KOŞULLARINDA YENİDEN DEĞERLENDİRMEK...

YEREL SEÇİMLERDE ORTAYA ÇIKAN RİVAYETLER MUHTELİF DE?

KIBRIS´TA ?ÇÖZÜMSÜZLÜĞÜN´ ASLINDA BU GÜNLER İÇİN ÇÖZÜM OLDUĞUNU ANLAMAK GEREKMEZ Mİ?

TÜRK ULUSU´NUN ULUSAL EGEMENLİK SORUNU İLE SINAVI

YENİ REJİMİN SAKINCALARI CHP´NİN EFSANE MİTİNGLERİNDE NEDEN GÜNDEME GELMEDİ Kİ ?

CHP´DE İKİ YANLIŞTAN BİR DOĞRU ÇIKARMAYA ÇALIŞMAK

CUMHURİYET HALK PARTİSİ´NDE DE RESTORASYON, YOKSA?

İLERİ DEMOKRASİDE ?TAMAM MI, DEVAM MI?´ OYUNU!

ARTIK 24 HAZİRAN SONRASINA BAKMANIN ZAMANI

ASKIYA ALINMAKTA OLAN CUMHURİYET REJİMİNE KİM SAHİP ÇIKACAK?

YALNIZ KALINAN DÜNYA´DA İNGİLİZ´İN İPİNE TUTUNMAK

  • BIST 100

    9679,80%-1,37
  • DOLAR

    32,40% 0,03
  • EURO

    34,46% -0,02
  • GRAM ALTIN

    2487,23% 0,18
  • Ç. ALTIN

    4085,85% 0,00
  • Salı 29.2 ° / 15.4 ° Güneşli
  • Çarşamba 30.5 ° / 16.6 ° Güneşli
  • Perşembe 31.6 ° / 17.1 ° Güneşli